Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yerini belirlemek | pinpoint f. | ||
A GPS device can pinpoint your location anywhere in the world. Bir GPS cihazı dünyanın her yerinde yerinizi belirleyebilir. More Sentences |
||||
Genel | yerini belirlemek | locate f. | ||
I've located them. Onların yerini belirledim. More Sentences |
||||
Genel | yerini belirlemek | localize f. | ||
The firemen localized the fire. İtfaiyeciler yangının yerini belirledi. More Sentences |
||||
Genel | yerini belirlemek | place f. | ||
Genel | yerini belirlemek | position f. | ||
Genel | yerini belirlemek | plot f. | ||
Genel | yerini belirlemek | localise f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | yerini belirlemek | establish in f. | ||
Technical | ||||
Teknik | yerini belirlemek | localise f. | ||
Teknik | yerini belirlemek | localize f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yerini belirlemek (özellikle de uzaktan veya zor görülebilir olanları) | spot f. | ||
Genel | bir şeye göre yerini belirlemek | coast [obsolete] f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | yerini veya durumunu belirlemek | account for f. | ||
Öbek Fiiller | birinin/bir şeyin yerini belirlemek | account for someone or something f. | ||
Öbek Fiiller | yerini/durumunu belirlemek | account for f. | ||
Öbek Fiiller | (birinin/bir şeyin) yerini (bir şey) olarak belirlemek | establish (someone or something) in (something) f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | (birinin) yerini/konumunu belirlemek | have a 20 on (someone) f. | ||
Deyim | (birinin/bir şeyin) yerini belirlemek | have someone or something cornered f. | ||
Technical | ||||
Teknik | siklonun yerini belirlemek için kullanılan bir barometrik cihazı | barocyclonometer i. | ||
Math | ||||
Matematik | uzayda bir noktanın yerini belirlemek için kullanılan üç koordinattan her biri | spherical coordinate i. | ||
Slang | ||||
Argo | (birinin) yerini/konumunu belirlemek | get a 20 on (someone) f. |